30 Haziran 2013 Pazar

Erkek voleybol: Ahmed Abdalla ve Ahmed Salah Abdelhay Galatasaray'da

 
 


Geçtiğimiz ay anlaştığımız Mısırlı transferlerimiz sözleşme imzaladı. Pasör Ahmed Abdalla ve pasör çaprazı Ahmed Salah Abdelhay yeni sezonda Galatasaray forması giyecek. (Spikerlerin işi zor, isimlerini karıştırmak pek bi kolay :-) ) Bunun yanı sıra, wild card'la CEV Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkı kazanan takımımız için ekstra bir yabancı transferi daha yapılacağını düşünüyorum.

Akdeniz Oyunları'ndan takip edebildiğim kadarıyla fena performans göstermediler. Özellikle Ahmed Abdalla uzun ama fazlasıyla atletik. "lokum" paslarıyla ön plana çıktığını söyleyebilirim. Ahmed Abdelhay ise sert smaçlarıyla rakip savunmanın dengesini sıkça bozan ve hatta sayı çıkarabilen bir isim.

Ahmed Abdalla ve Ahmed Abdelhay'a Galatasaray formasıyla başarılar!




21 Haziran 2013 Cuma

Şampiyonluk sezonunun maç biletleri: Yenilmez Armada!




Futbol olsun, basketbol olsun, gittiğim maçların biletlerini saklamayı severim. Arşiv ve koleksiyon merakımdan olsa gerek herhalde. Bir çeşit hastalık bu da.

Erkek basketbol için konuşmam gerekirse, 2012-13 sezonu başında çoğu kişide anlam veremediğim bir umutsuzluk hakimdi. Ergin hocanın doğru seçimleriyle kaliteli bir kadro kurulmuştu. Kısıtlı bütçemize rağmen Efes ve FB Ülker'e nazaran takım mühendisliği daha iyiydi -ki sezon başlayınca da bunu gözlemledik zaten. (Türkiye Kupası grup maçındaki FB Ülker ve ligin ikinci haftasındaki Efes galibiyetleri)

Domercant ve Göksenin'in şanssız sakatlıkları ve Hawkins'in doping olayı sonrasında sarsıldık. Ancak bu noktada Ergin hocanın basketbol zekası devreye girdi ve Arroyo ile Markoishvili transferleri bizim adımıza sezonun dönüm noktası oldu. Sonuç: 23 sezon sonra şampiyon olduk.

"O kadar transfer yaptık, yine şampiyon olamayacağız"cıların türediği günlerde gittiğim maçların biletlerinin "şampiyonluk sezonu" biletleri olacağına inanıyordum. Özenle sakladım bir kısmını. (Bir kısmını ise bir kitabımın içine saklamıştım ama kitabı bulamıyorum maalesef)

Fotoğrafını çektim basketbol maç biletlerimin, şampiyon yenilmez armadanın. Her birinin anlamı çok büyük, her biri çok değerli.
 



17 Haziran 2013 Pazartesi

2012-13 basketbol sezonu şampiyonu Galatasaray MP!





Çok zor haftalardan geçtik, çok büyük talihsizlikler yaşadık, ideal kadromuzla mücadele edemediğimiz, hatta SF rotasyonunda oynatacak basketbolcumuzun kalmadığı oldu. Bütün bunlara rağmen müthiş bir galibiyet serisi yakalayarak önce normal sezonu lider bitirdik, sonra da şampiyon olduk.

İnsanımıza yaşatılan/layık görülen zorbaca muamele yüzünden keyfimiz yerinde değil malum. Gaz bombalarının, plastik mermilerin, biber gazlarının arasında -yaşayabildiğimiz kadar- yaşadık 23 sezon sonra gelen şampiyonluk sevincini.

Ergin hoca ve aslan basketbolcularımıza candan teşekkürler!

4 Haziran 2013 Salı

Ülkede olup bitenler...

Basketbolda finale çıkmamıza dair ve finalle ilgili çok şeyler yazmak isterdim açıkçası. Ama 31 mayıs günü kimsenin beklemediği kadar olaylı geçti ve tüm dikkatler bir sabah Gezi Parkı eylemcilerinin çadırlarının yakılmasıyla Taksim'e yöneldi. Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesine karşı öğle saatlerinde başlatılan oturma eylemi, polisin gaz bombası kullanmasıyla bir anda büyük bir kargaşaya ve hatta can pazarına dönüştü. Taksim Meydanı olağanüstü saatler yaşadı ve tabir-i caizse cehenneme döndü.

Sonrası malum... Türkiye, AKP iktidarına karşı ayağa kalktı ve Gezi Parkı bu ayaklanmanın sembolü oldu.

Zamların, hayatın her alanındaki yasakların, ranta dönen kentsel dönüşümün, özelleştirmelerin, saldırgan Suriye politikasının, Reyhanlı'da hayatını kaybedenlerin, "iki ayyaş" açıklamasının ve Gezi Parkı'nın betonlaştırılmak istenmesinin öfkesi bir isyan dalgasına dönüşmüş durumda. Gün itibariyle Taksim Meydanı bayram yeri gibi ve müthiş bir dayanışma hakim. Bugün Taksim'deydim ve meydandan ayrılmak istemedim desem abartmış olmam, büyük bir coşku vardı her metrekarede. Sol parti pankartları, Türkiye bayrakları, Atatürk fotoğrafları, köfte-ekmek satanlar, parkta eğlenenler, başörtülü kadınlar, halay çekenler vs vs. Gidip görmeniz lazım, ne kadar anlatsam da yetersiz kalacağına eminim.

Gezi Parkı direnişinin -şimdilik- en önemli kazanımı, farklı görüşten insanların birbirlerine samimi bir saygı besleyerek birarada bulunabilmeleri ve muazzam bir dayanışma kurabilmeleri oldu benim için. Sosyal demokratı, sosyalisti, islamcısı, ulusalcısı ve hatta milliyetçisi. Mevcut düzenin adaletsizliğine itiraz eden herkes orada. Büyük bir aile...

Taksim'de polis şiddeti durdu ama maalesef İstanbul'un çeşitli yerleri, Antakya, Dersim ve Adana'da karışıklıklar devam ediyor. Dün 22 yaşındaki Abdullah Cömert polis kurşunuyla hayatını kaybetti ne yazık ki...

Bu direniş ne kadar sürer, sonucu ne olur, amacına ulaşabilir mi (ki umarım ulaşacak) şimdilik kesin bir şey söylemek zor. Tek bir gerçek var ki, Türkiye insanı eşitlik ve özgürlük ortak talebinde buluşmuş durumda.